30 Mayıs 2012 Çarşamba

Çağlar ve Müzik - 21

Bölüm 21 / Orijinal Yayın Tarihi: 31 Mayıs 1999



Arnold Schoenberg, piyano için ikinci yapıtı olan Op.19 Piyano için Altı Küçük Parça'yı 1911 yılında yazmıştır. Dengeserlikdışı/atonal bir yapısallık gösteren bu yapıtı, Claude Helffer'in piyanosundan sunuyoruz.
KÜĞ (MÜZİK) : A .Schoenberg - Op.19, Piyano için 6 küçük parça (5'5")
Schoenberg'in 1911 yılında yazdığı ikinci yapıt; Op.20 Herzgewachse yine küçük boyutludur. Maurice Maeterlinck'in "Feuillage Du Coenr/Yürek Yaprakları" başlıklı şiirinin Almancaya çevirisi üzerine yüksek/koloratur soprano için yazılmıştır. Sopranoya eşlik eden çalgılar özellikle seçilmiş; ancak el dokundurmasıyla ses çıkaran çelesta, arp ve armonyum'dan oluşmakla dikkat çekici olduğu gibi, sopranonun partisinde çok tizlere sıçramalarla kendini gösteren ezgisel dokudaki hünerli içlilik yapıta sıradışı bir etkinlik kazandırmaktadır. Okunacak şiirin Türkçeye çevirisini yapan sayın Tansu Açık'a burada teşekkür etmek isterim. Şiir şöyle:

Yürek Yaprakları

Kıpır kıpır karaduyuluğumun
Billurdan mavi çıngırağı altında
Silinir belirsiz acılarım
Durakalır ağır ağır
Bitelgesi simgelerin
Hazzın içe basan nilüferleri
Arzularımın usul palmiyeleri
Soğuk yosunlar, bükülgen asma
Dikilen bir tek zambak aralarında
Solgun katılığı içinde argın
Kıpırtısızca yükselişi
Kederli yapracıkların üzerinde
Ay gibi döktüğü
Sönük parıltısı, ağır ağır
Ağar billur maviye
Ak yakarışı gizemli.
Schoenberg'in Op.20 Yürek Yaprakları şarkısını soprano Rita Tritter'den, arpta Laura Newell (Nevil), orgda Paul Jacobs, çelestada George Silfies'in eşliğinde dinleyeceğiz.
KÜĞ (MÜZİK) : A.Schoenberg, Op.20 Herzgewachse (4'00")
Schoenberg 1910 yılında Viyana Akadesi'nce bağdama öğretmeni atanmıştı. 1911 yılında bir yıl önce yazmaya başlamış olduğu; "Uyumbilgisi/Armoni" kitabını bitirerek kendisini hep korumuş, desteklemiş olan ve bir yıl önce yaşamı sona ermiş bulunan Gustav Mahler'in anısına sunu koyarak yayınladı. Yine 1911 yılı içinde Berlin'e Stern konservatuvarına giderek öğretmenlik yaptı. 1903'ten bu yana en yakınında bulunan ve özel dersler verdiği öğrencileri başta Alban Berg, Anton Webern olmak üzere Viyanalı öğrenci topluluğu da onunla birlikte Berlin'e gelmişti.
1912 yılında en önemli, en şaşırtıcı/etkileyici yapıtlarından Op.21 Pierrot Lunaire'i yazdı. Her yönüyle yepyeni, örneği bulunmayan, denenmemiş bir yapı yapıtdı. Belçika'lı ozan Albert Giraud'nun 21 şiiriinin Almancaya çevirisinin Schoenberg'in tanımlamasına göre "konuşma ezgisi"ne uygun yönde, piyano, flüt, klarinet, keman, çello eşliğinde okunmasından oluşmaktaydı yapıt. Şiirlerin okunuşunda Schoenberg, tartım ve tınıya kesin bir bağlılık gözetiyor, buna karşılık, ırın/insan sesinin şarkı ezgiselliğine hiç dönüştürülmeden konuşma yükseklik, tını ve renginin sürdürülmesini koşulluyordu. Yapıt her yönüyle, ırlağan ve çalgıcılar için öylesine yenilik taşıyordu ki ilk dinleti seslendirmesinin yapılabilmesi ancak Schoenberg'in kendisinin yönettiği kırk prova sonucu olabildi. Provalar herkese açık yapılıyordu. Amaç, her yönüyle yeni olan bu küğe izleyicinin alışmasını sağlayabilmekti. O sıralarda Berlin'de bulunan Igor Stravinski provaları izleyebilmiş ve çok etkilenmişti. Buna büyülenmişti de diyebiliriz. Ertesi yıl, yani 1913'te tamamlayarak ilk seslendirilişi yapılacak olan "Bahar Ayini"nin cesur/atak tınaşsal kuruluşunda "Pierrot Lunaire"i izlemiş/tanımış olmasının büyük etkisi olacaktır.
1912 yılı Ekim ayında Berlin'de seslendirilen Pierrot Lunaire, izleyicileri, eleştirmenleri ikiye ikiye böldü. Küğün geleceğini görenlerce alkış, tutucularca yergi topladı. En çok tartışılan da; yırın ezgiye bağlı bir okuyuş yerine, konuşmaya yönelik okunmaya dayanmasından doğuyordu.
Stravinski Paris'e dönünce, Schoenberg'in Pierrot Launaire'le küğe ne ölçüde açılımlı, geniş bir yön çizmiş olduğundan arkadaşı Maurice Ravel'e bollukla söz etti. Bunun sonucu; çalgısal topluluk yönünden de Pierrot Lunaire'le benzerlik gösteren birer yapıt ortaya koydular. Stravinski 1912-1913 yılları arasında "Üç Japon Şarkısı"nı, Maurice Ravel 1913 yılında Mallarme'nin Şiirleri üzerine "Üç Mallerme Şarkısı"nı yazdı. Sözünü ettiğimiz bu yapıtları karşılıklı etkileşimlerin söz konusu edileceği ileriki izlencelerimizde sunmayı düşünüyoruz.
Schoenberg 1908'den bu yana adım adım "dizisel küğ" anlayışına yaklaşıyordu. Ancak dizisel küğün 1923'te ortaya koyacağı kuralları henüz tam bir açıklık/kesinlik kazanmamıştı. Gerek dengeserliğin ve buna bağlı olarak majör-minör anlayışının yüzyılların getirdiği bir alışkanlık sonucu oldUğu düşüncesindeydi. Bunun yerine 12 seslik eşit değerdeki seslerden oluşan bir dizinin küğün söylemine yerleştirilmesinin daha geniş olanaklar getireceği görüşündeydi. Böylece sesler arasında eşitliği amaçlayan ama bunu tam olarak yerine getirememiş olan üçyüz yıl önce yaşamış Gesualdo'nun amacını gerçekleştirme yolundaydı. Alban Berg; öğretmeninin küğe getirdiği yeniliği, Bach polifonisinin/çoksesliliğinin gelişmesi olarak değerlendirilmektedir. Sayın Leyla Pamir "Müzikte Geniş Soluklar" adlı kitabında konuya şu sözlerle yer vermektedir: "Alban Berg'in tanımlamasına göre Schoenberg'in müziği, Bach polifonisinden başlayan eski bir geleneğin, doğru bir anlayış içindeki gelişimidir. Eski kilise modlarına karşı yeni bir mod dizgesi, majör ve minöre karşı 12 ses getirilmiştir. Gelişimli tema tekniğindeki gibi, polifonik müziğin taklitli kontrpuan üslubu bu müzikte de vardır. Eski ve yeni müziğin özellikleri bu çağdaş müzikte birleşmiştir." Sayın Leyla Pamir Berg'in sözlerini aktardıktan sonra şunu eklemektedir: Berg'in bu görüşlerine ekleyeceğimiz nokta, Schoenberg'in 12 ses müziğinin dizilerinde "atonal disonaslar"la, yüksek gerilimli aralıklar kullanmış olmasıdır.
Pierrot Lunaire'i oluşturan 21 şiirin birbiriyle bağlılığı olmamasına her birinin ayrık konuyu veya durumu yansıtmasına karşın, biçemindeki gülünçleştirmeye yönelik çarpıcılıkla, bulunduğu çağa uyum sağlayamamış, geçmişe dönüşü olanaksızlığıyla ikilem içinde, düşüncelerini sivri dilli bir palyaçonun dışgörünüşü arkasına saklayan bir sanatçı portresinin ortaya çıkması bakımından birlik, bütünlük vardır. Gece, gölgeler, ayın çeşitli görünüşleriyle sürekli eğlenme, kuşkular, acılar, yanılmalar, çaresizlikler dile getirilir. Şiirlerin/konuşma şarkılarının kimilerinin başlıkları: Esrik Ay/Züppe-Çıtkırıldım/Solgun çamaşırcı/Chopin Valsi/Madonna/Ölümcül Ay/Gece/Pierrot'ya Dua/Yağma/Kızıl Mes/Cellat Şarkısı/Çarmıhlar/Ay Lekesi/Gülünçleme-Tehzil/ Serenad/Ah o eski kokular...
Şimdi Schoenberg'in Op.21 Pierrot Lunaire'ini Jane Manning'le (Ceyn Menning) ona eşlik eden Nash Topluluğundan, Simon Rattle'ın yönetiminde dinleyeceğiz.
MÜZİK: Schoenberg - Pierrot Lunaire
Schoenberg 1913 yılında hem Op.22 Orkestra Eşlikli Dört Şarkı'ya, hem Yakup'un Merdiveni adlı oratoryoya başladı. Dört şarkıdan ilki Stephen George'nin, öteki üçü Rainer Maria Rilke'nin şiirleri üzerinedir. Rainer Maria Rilke'nin şiiri üzerine yazılmış olan son şarkı; Vorgefühle/Önduyu başlığını taşımakta olup, sayın Turan Oflazoğlu'nun çevirisiyle Türkçeye kazandırılmıştır. Şöyle:

Önduyu

Ben uzaklarla çevrili bir bayrak gibiyim
Sezerim gelen yelleri, yaşamam gerekli onları beni
Daha nesneler kımıldamazken aşağılarda
Kapılar usul kapanır daha, bacalarda sessizlik
Titremez daha pencereler, toz ağır daha.
Derken tanırım fırtınaları, deniz gibi çalkanırım
Ve yayarım kendimi ve düşerim içime ta
Ve fırlatırım kendimi yapayalnız kalırım
Büyük fırtınada.
Schoenberg'in Op.22 Orkestra eşlikli Dört Şarkısını mezzosoprano Yvonne Minton'dan Pierre Boulez yönetimindeki BBC Senfoni Orkestrası eşliğinde dinleyecegiz.
MÜZİK: Schoenberg - Op.22 (14'00")

Not: Tekrar yayında kısaltılmış olan programın ses kaydında Op.19, Piyano için 6 küçük parça yayınlanmamıştır.

23 Mayıs 2012 Çarşamba

Çağlar ve Müzik - 20

Bölüm 20 / Orijinal Yayın Tarihi: 24 Mayıs 1999



Sayın Dinleyiciler; Arnold Schoenberg'in artık dengeserlik/tonalite anlayışına tümüyle sırt çevirerek, dengeserlikdışı/atonal küğe kendisini verdiği 1908 ile 1914 yılları arasında onüç yapıt ortaya koyduğunu görmekteyiz. Bunlardan en az beş tanesi bugün başyapıt niteliğinde sayılmakta, küğün sakladığı olasılıkları ortaya çıkarmak, yeni anlatım yöntemleri bulmak bakımından geleceğe ışık tutacak yeni etkileme yollarını içermektedirler.
Bunlardan Op.11 Piyano için Üç Parça ile Op.15 "Asmabahçeler Kitabı" başlıklı şarkı dizisini geçen izlencemizde dinletmiştik. Bugünkü izlencemizde ilk olarak, orkestra küğü alanında biraktığı derin izler bakımından renk ve buluş zenginliğiyle seçkinleşen, büyük orkestra için 1908 yılında yazmış olduğu Op.16 Orkestra İçin Beş Parça'yı sunacağız. Op.16 "Orkestra için Beş Parça" yazıldığı 1908 yılı bakımından orkestrasal yoğunluk, renk ve tını zenginliği, sürekli ardıncalık taşıyan cesaret dolu atılımları bakımından örneği henüz bulunmayan bir yapıttır. Tümüyle tınaşsal ve örgesel dokuya dayalı yapısı bakımından hiçbir dış etkinliğe bağlı değildir ve çağrıştırmaz. Schoenberg tınaşsal oluşum içinde birleştirmeye çalıştığı örgeler için "klangfarben melodie" / tını renkleri ezgisi deyimini kullanmıştır. Beş bölümün her biri bir ad taşımaktadır: 1-Vorgefühle/önsezi 2-Vergangenes/Geçmiş 3-Farben/Renkler 4-Peripetie/Ani Değişiklik 5-Das Obligate Rezitativ/Zorunlu Anlatım.
Görüldüğü üzere, parça adları bir dış olguyu, bir görünüyü dile getirmek yerine, içe yönelik kavramlaşmaların belirtisi olarak kalmaktadırlar.Yapıt ilk kez Sir Henry Wood yönetiminde 3 Eylül 1912 tarihinde Londra'da seslendirildiğinde hayli fırtına kopardı. Ne ki küğün geleceğini görmeye başlayanlar için yapıt ayrıca uyarıcı oldu. Schoenberg'in sadık öğrencileri Webern ve Berg öğretmenlerinin, olağanüstü etkileyici buldukları bu yapıtından esinlenerek öğretmenlerinin 13 Eylül 1914'teki kırkıncı yaş gününü kutlamak amacıyla birer orkestra yapıtı yazdılar. Anton Webern, Op.6 "Altı Orkestra Paraçası"nı, Alban Berg de Op.6 "Orkestra için Üç Parça"yı yazdı. İkisi de bu yapıtlarının başına "Sevgili Öğretmenim ve Arkadaşım" sunusunu yazdılar.
Schoenberg'in Op.16 Beş Orkestra Parçası'nı James Levine (Ceyms Livayn) yönetiminde Berlin Filarmoni'den dinleyeceğiz.
MÜZİK: Schoenberg Op.16 Beş Orkestra Parçası (5 Orchesterstücke)
Op.17 "Erwartung/Umu veya Bekleyiş" Schoenberg'in 1909'da ortaya koyduğu tek kişilik operasıdır. Hem de ilk operasıdır. Schoenberg yine bu yıl içinde, dışavurumculuk akımına bağlı olarak resim de yapmaya başlamıştır. Ressam Kokochka ve Kandinsky'yle hem resim hem küğ üzerine görüş alışverişine girmiş olduğu bir dönemdedir. Ne ki özel yaşamında mutlu değildir. Eşinin bir ressamla olan ilişkisi karşısında ayrılmak zorunda kalır.
Tek kişilik olan "Umu ve Bekleyiş" operası baştan sona ormanlık bir bölgede/belki de bir parkta dolaşan bir kadının iç söylemlerinin dile getirilmesinden oluşmaktadır. Geceleyin ağaçlık yerde dolaşarak sevgilisini bekleyen, kuşkulu, kırgın, incinmiş bir kadının içinde oluşan duygularını dışavurması, onları kendi kendine açıklamaya, anlamaya çalışmasının sözlerinden oluşur tüm opra. Bu gece dolaşımı, ay ışığından karanlığa geçiş, sevgilisiyle buluşma umut ve coşkusuyla doluyken, birden yalnız olduğunu, beklemenin sonuçsuzluğunu duyarak ezginleşme dört kademede anlatılır. Sonunda, kadın aradığı, geleceğini umup beklediği sevgilisinin ölüsüyle bir çalı yığınının dibinde karşılaşır. Sevgilisi belki de başka bir kadına olan tutkusu sonucu öldürülmüştür. Otuzikibuçuk dakika süren operanın konusu özetle budur. Orkestra partisinin çok zor, karmaşık bir yapısallık göstermesine, tek oyuncu sopranonun partisinin de aynı ölüçüde ağırlık ve eklemli bir kesintisizlik göstermesine karşın 6 Haziran 1924 gününde Prag'daki ilk seslendirilişinde Marie Pappenheim'ın oyunuyla başarıya ulaşmıştır.
Schoenberg'in tek kişilik bu ilk operasını soprana Jessye Norman (Cesi Norman)dan, James Levine (Ceyms Livayn)ın yönetiminde Metropolitan Opera Orkestrası eşliğinde dinleyeceğiz.
MÜZİK: Schoenberg - Op.17 Erwartung (32'38")
Bugünkü izlencemizin son yapıtı, Schoenberg'in 1910 yılında başlayıp ancak 1913 yılında tamamlayabildiği, küğlü dram olarak tanımladığı "Mutlu El" adlı Op.18 yapıtıdır.
Çok değerli küğbilimci ve eleştirmen sayılan Leyla Pamir "Müzikte Geniş Soluklar" adlı kitabında bu opera için şunları yazmıştır: Bekleyiş'deki gibi Mutlu El'in dramatik olayı da tek bir insaanın ruhunda oluşur. İki cins arasındaki ilişkilerin çözümsüzlüğü, olumsuzluk ve kısır döngüsünü yeniden ele almış. Bu kez bir erkek, bu kısır döngüye yeniden dönmekte, acılarını irdelemektedir. Erkeğin kendisiyle hesaplaşması 6 erkek ve 6 kadından oluşan bir koroyla çok simgesel...
Tenor Zigmund Nielsen, BBC korosu ve BBC orkestrası, Piere Guelez yönetiyor.
MÜZİK: Schoenberg - Op.18 Mutlu El (Die glückliche Hand)

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Çağlar ve Müzik - 19

Bölüm 19 / Orijinal Yayın Tarihi: 17 Mayıs 1999



Geçen haftaki izlencemizde, Schoenberg'in Op.10 küçük fadiyez dengeserli 2. Dördülünün 1. ve 2. bölümlerini sunmuştuk. Şimdi bu dördülün "ağır" ve "çok ağır" buyurgulu 3. ve 4. bölümlerini sunacağız. Daha önce belirttiğimiz üzere bu bölümlerde bir soprano yalkıcı Alman ozanı Stephan George'nin iki şiirini seslendirecektir. 3. Bölümdeki şiirin başlığı Litani (Kilisede karşılıklı okunan dua/mukabele), 4. Bölümdeki şiirin başlığı "uzaklaşma"dır. İşte bu şiirin ilk dizesini Türkçeye "Başka gezegenlerin havasını duyuyorum/ soluyorum" diye çevirebiliriz ki, bu sözler yıllar boyu Schoenberg'in küğünü anlamayanlarca onun küğünün tanımlanması olarak kullanılmıştır.
Bu bölümlerde soprano Dawn Upshaw'a Arditti dörtlüsü eşlik etmektedir.
MÜZİK: Özel Arşiv – Schoenberg - 2. Dördül Op.10, 3. ve 4. bölümler (17'04")
Schoenberg piyano için az sayıda yapıt yazmıştır. Piyano için yazdığı ilk yapıtı, Op.11 Piyano için üç parça 1908 yılında yazılmıştır. Bu yapıt onun dengeserlikle tüm bağını kopararak dengeserlikdışı/ atonal küğe geçişinin ilk ürünü olarak ayrı bir önem taşımaktadır. Dengeserlikdışı küğün uyulması zorunlu kuralları olarak; dengeserliği çağrıştıracak aralıklardan uzak durmak, böylece uyum anlayışında kakışmalı seslerin özenle, seçilerek kullanılması gereği, ezgi yapısının iyice kısalarak hiçbir dengeserliği çağrıştırmayacak uzak seslere, giderek alacalı/kromatik sesler dizisinin geniş aralıklar içinde kullanılması, yinelemenin ortadan kaldırılmasını getirdiğini bu parçalarda tümüyle görebilmek sözkonusudur. Schoenberg'in Op.11 Piyano için Üç Parçasını Claude Helffer'den dinleyeceğiz...
MÜZİK: Özel arşiv - Schoenberg - Piyano için Üç Parça Op.11 (13'30")
Schoenberg'in dinlettiğimiz Piyano için Üç Parça'sı o dönemin çok ünlü piyanoçalar ve bağdarlarının Ferrucio Busoni'nin çok ilgisini çekmiş, parçalardan ikincisini kendisine göre düzenleyerek Schoenberg - Busoni yapıtı olarak dinletilerinde seslendirerek, Schoenberg'in daha geniş çevre içinde tanınması, öneminin kavanılması, ünün yaygınlaşmasında etkileyici olmuştur.
Şimdi, Schoenberg'in Op.11 Piyano için Üç Parça'sından ikincisini Ferrucio Busoni'nin yaptığı düzenlemeye göre, piyanoçalar Franz Peter Goebbels'in piyanosundan dinleyeceğiz.
MÜZİK: Schoenberg-Busoni - Özel arşiv - Op.11/2 (8'00")
Schoenberg aynı yıl, 1908'de Stephan George'nin "Asmabahçeler Kitabı"ndan 15 şiiri soprano ve piyano için şarkı yaptı. Bu şarkılar dengeserlikdışı atonal yapılanmaya göre yazılmış şarkılar olarak etkileyici ilk örneği oluşturmuşlardır. Bu 15 şarkılık diziyi mezzosoprano Brigitte Fassbeander'e Aribert Reimann'ın piyanoda eşliğiyle dinleyeceğiz.
MÜZİK: Özel arşiv - Schoenberg - Das Buch der Hangenden Garten (27'01")

9 Mayıs 2012 Çarşamba

Çağlar ve Müzik - 18

Bölüm 18 / Orijinal Yayın Tarihi: 10 Mayıs 1999



Sayın izleyiciler; küğ tarihinin en büyük, en köktenci devrimlerinden birini gerçekleştirmiş olan Avusturya'lı bağdar Arnold Schoenberg'in söz konusu devrimde önemli konak noktalarını yansıtan yapıtlarını yıl dizinine göre tanıtmayı sürdüreceğiz.
Schoenberg 1903 yılı yazında Viyana'ya dönünce, o yıllarda ününün doruğuna ulaşmış olan Gustav Mahler'in desteğini, dostluğunu kazandı. 1904 ve 1905 yılları içinde Schoenberg; Op.8 Orkestra eşlikli 6 şarkı (1904) ile Piyano eşlikli Op.6 Sekiz Şarkı'yı bağdadı. Op.7 Birinci Yaylı Dördülü'nü de yine bu yıllar içinde yazdı. Daha önce dinletmiş bulunduğumuz Op.7 Birinci Yaylı Dördülü'nün 1907 yılındaki ilk seslendirilişinde, çoğu dinleyicinin yapıtı ıslıklayıp salonu terketmeye kalkışması karşısında, Gustav Mahler'in gözü kaçmakta olan bu izleyicileri yüksek sesle azarlayarak, yapıtı erinçle dinlemeye/anlamaya çalışmaları yolunda uyarısı ünlüdür. Bugünkü izlencemizde Schoenberg'in üç yapıtı yer alacaktır. İlk yapıt, onun 1906 yılında yazdığı, ilk seslendirilişi 8 Şubat 1907'de Viyana'da gerçekleştirilmiş olan Op.9 Birinci Oda Senfonisi'dir.
Schoenberg bu yapıtını 15 çalgıdan oluşan bir topluluk için yazılmıştır. Hepsi de yalkın/solo nitelik taşıyan 15 çalgı şunlardır: 1 flüt, 1 obva, 1 altobva / İngiliz Kornosu, 1 Mi bemol klarinet, 1 Sibemol klarinet, 1 Basklarinet, 1 Fagot, 1 Kontrafagot, 2 Korno, 2 Keman, 1 Viyola, 1 Çello, 1 Kontrabas...
Schoenberg bu yapıtında üçlü aralıkları kullanmaktan kesinlikle uzaklaşmış, dörtlü aralıkları yeğlemiştir. Dörtlü aralıkları üst üste kullanma durumunda birinci sesle üçüncü ses kakışma oluşturmaktadır. Schoenberg bu kakışmaların ardıncalığını yeğlemiş ve çözümsüz bırakmıştır. Senfoniyi se tek bölüm olarak biçimlemişti. İlk seslendirilişinde büyük tepkilerle karşılanmış olan 1. Oda Senfonisi, yazıldığından 40 yıl sonra küğ yazarları/eleştirmenlerce "Çağdaş Küğün en başarılı simgesi" olarak görülür olabilmiştir.
1906 yılında Viyanalı küğsever dinleyicilerin çoğu için; anlamsız, delicesine, çileden çıkarıcı bulunan 1. Oda Senfonisinin, böylesi bir tepkiye neden olan yanlarının açıklamasını şöyle yapabiliriz:
1. Oda Senfonisi, Monteverdi'den yani 17.yüzyıldan bu yana küğün tekyüzeyli/monodi, ezgil oluşumuna aykırı bir yönelişi gündeme getiriyordu. Başat tek bir ezginin egemenliği ve bunun uyumlu tınaşlarla çokseslendirilmesi yerine, girdiye/kontrapunta bağlı olarak birkaç ezginin birlikte süregenliği yapıta temel oluşturmaktadır. Gerçi girdili/kontrapuntal küğün, uyumsal küğle uyuşturulması olgusunu Debusy'de de görmekteyiz. Ne var ki Debussy de birlikte yürütülen ezgiciklerin dengeserlik dışına yönelmesi, hiçbir süreçte Schoenberg'de olduğunca kesinlik göstermemekte, kakışmaların zorunlu duruma sokmaları da burada olduğunca vazgeçilmezlik taşımaktadır. Dengeserliğe/tonaliteye alışmış kulaklar için hele bir de bilimsel doğallık gibi yönlendirilmiş kişiye , karşılaştığı; tüm alışkanlıklarını alt üst eden bu küğ karşısında, nasıl hiçbir dayanağı kalmamış kişi durumuna sokulmuş olduğunu düşünebilmek zor olmasa gerektir.
Bugün, Mozart'ın yapıtları karşısında kimsenin "fazla ses" taşıdığı yolunda bir tepki gösterebileceğini düşünmeyiz. Oysa, kulağı Haydn'ın sade küğüne alışmış Avusturya İmparatoru II. Joseph, süslemeleri bol olan bu küğ için; "Güzel ama çok fazla nota var" demekten kendini alamamıştır. Küğ tarihindeki bütün tepkileri göz önünde bulundurursak: Bach'ın, Rameau'nun, Beethoven'in, Wagner'in yapıtlarına karşı hep "çok ses" içerdikleri yönünden, bunun ilk dinleyişte karışık, anlaşılmaz gelmesinden ötürü olduğunu açıkca görürüz.
Şimdi Schoenberg'in, yazıldığından kırk yıl sonra küğ eleştirmenlerince "Çağdaş Küğün Simgesi" sayılan Op.9, 1. Oda Senfonisini Michael Gielen yönetimindeki Baden Baden Senfonisel Oda Orkestrası'ndan dinleteceğiz.
MÜZİK: Schoenberg - 1. Oda Senfonisi Op.9 (20'36")
Schoenberg, 1. Oda Senfenisi'ni bitirdikten sonra özdeş çalgı topluluğu için, yani 15 çalgı için, İkinci Oda Senfonisine başladı. Ne ki bu yapıtını bitiremedi. Uzun yıllar yapıtın yazımı sürüncemede kaldı. 1933'de Almanya'da Nazizmin egemenlik sağladığını, bu yönetimin saldırganca ülküsünün ilk uygulamalarının Yahudileri toplum dışına itmek, gettoya tıkmak, kamplara sokmak olduğunu görünce, Avusturya'nın geleceğinden büyük endişe duyarak o yıl Amerika Birleşik Devletlerine göçtü. Bundan sonraki yaşamı A.B.D.'de 1951 yılında ölümüne dek sürdü. 1938 yılında, 1906 yılında başlayıp da bitirememiş olduğu 2. Oda Senfonisini yeniden ele aldı. 1939 yılında tamamladı. Yapıtına zorunlu olarak Op.39 sayısını verdi. Bu oluşumda şaşılacak ölçüde ilginç olan nokta; 1923 yılında "Dizisel Yöntem"i de gerçekleştirmiş ve artık yapıtlarını bu yeni yönteme uygun olarak ortaya koyar oluşuna karşılık 33 yıl sonra eski biçemine tam bir uygunluk içinde yapıtını bitirebilmiş olmasıdır. Bunca yıl yüzüstü kalmasına karşın yapıtta en küçük biçem ayrılığı görülmez.
Op.39, İkinci Oda Senfonisini yine Michael Gielen yönetiminde Baden-Baden Senfonisel Oda Orkestrasından dinleyeceğiz. İkinci senfonisinde Schoenberg iki bölümlü bir yapısallığı yeğlemiştir. Birinci bölüm: Adagio, İkinci bölüm: Con fuoco buyurguludur.
MÜZİK: Schoenberg - 2. Oda Senfonisi (19'27")
Bugünkü izlencemizde dinleteceğimiz son yapıt; Schoenberg'in ilk seslendirilişi büyük tepkilere neden olmuş bulunan Op.10 Küçük fadiyez dengeserli 2. Yaylılar Dördülüdür. Dört bölümlü olan yapıtın son iki bölümünde soprano yalkıcı, ünlü Alman ozanı Stephan George'nin iki şiirini söylemektedir. "Uzaklaşma" başlıklı ikinci şiirin ilk dizesinde "Uzak gezegenlerin havasını duyuyorum" sözleri geçmektedir. Schoenberg'in küğünden bir şey anlamayan, ona karşı çıkan eleştirmenlerce, bu sözler sanki Schoenberg'in küğünün bir tanımlamasını yapıyor sayılarak yıllarca, çok saçma bir tutumla; bu küğün dünyamızla ilgisi bulunmadığı, bizlere çok uzak bir başka gezegenin küğü sayılmalıymış tanımlanmaya çalışılmıştır. Schoenberg'in Op.10, 2. Yaylı Dördülünü'nün 1- Moderato 2- Çok hızlı buyurgulu iki bölümünü Arditti Dörtlüsünden dinleyeceğiz. Soprano yalkıcıların da yer aldığı 3. ve 4. bölümleri gelecek izlencemizde sunacağız.
MÜZİK: Schoenberg - 2. Yaylı Dördül'ü Op.10
  1. Bölüm (6'29")
  2. Bölüm (6'47")

Not: Tekrar yayında kısaltılmış olan programın ses kaydında Op.10 2. Yaylı Dördül'ü yayınlanmamıştır.

2 Mayıs 2012 Çarşamba

Çağlar ve Müzik - 17

Bölüm 17 / Orijinal Yayın Tarihi: --



Bu hafta 10 Mayıs 1999 tarihinde yayınlanan programın tekrarı yerine 3 Mayıs ve 17 Mayıs tarihli programlardan alınan parçalar birlikte sunulmuş. Aşağıdaki metinleri ilgili tarihli yayınlarda da görebilirsiniz.
Gurre Lieder'in ilk seslendirildiği 1913 yılına gelinceye değin, Schoenberg; hepsi de dengeserlikdışı/atonal küğe daha çok açılım gösteren, küğ tarihi yönünden çok önemli sayılan hayli yapıt ortaya koymuştur. İlk seslendirilişlerinde hemen hepsi de tepkiyle karşılaşmış bu yapıtları gelecek izlencelerimizde sunacağız. Bugünkü izlencemizi, Schoenberg'in opus sayısı olmayan "Kabare Şarkıları"nı (Brettl-Lieder) sunarak bitireceğiz. Schoenberg 1901 yılında hem öğretmeni, hem dostu bulunan Alexander Zemlinsky'nin kızkardeşiyle evlendi. Aynı yıl Berlin'e giderek, geçimini sağlamak için burada, sanatsal yanı bulunan "Überbrettl" adlı kabarede çellocu olarak çalıştı. Bu kabarede yöneticilik de yapıyordu. Bir dönem çok tutulmuş olan bu kabaredeki çalışmaları sırasında "kabare küğü" olarak sekiz de şarkı bağdadı. Bu şarkılar çok tutuldu. Berlin'deki çalışmaları sırasında Richard Strauss ile tanıştı. Zemlinsky gibi onun da desteğini kazandı. Bu destek sonucu 1902'de Liszt Bursunu kazandı. Stern Konservatuvarında öğretmenlik de yaptı. 1903 yazında yine Viyana'ya döndü.
Schoenberg'in Berlin'de bulunduğu yıllarda, çalıştığı kabarede söylenmesi için yazmış olduğu sekiz şarkının başlıkları şunlardır:
  1. Galathea
  2. Cigerlette
  3. Kolay Doyuma Ulaşan Aşık (Der Genügsame Liebhaber)
  4. Yalınç / Basit Şarkı (Einfaltiges Lied)
  5. Uyarış (Mahnung)
  6. Herkes Kendininkini (Jedem Das Seine)
  7. Arkadya Aynası'nda Arya (Arie Aus Dem Spiegel von ARCAdien)
  8. Uyurgezer (Nachtwandler)
Soprano Jessye Norman'a piyanoda James Levine eşlik etmektedir. Ancak son şarkı olan "Uyurgezer"de Mary Ann Archer küçükflüt, Mark Gould trompet, Gregory Zuker trampet çalmaktadırlar...
MÜZİK: Schoenberg – Kabare Şarkıları (28'42")

Schoenberg aynı yıl, 1908'de Stephan George'nin "Asmabahçeler Kitabı"ndan 15 şiiri soprano ve piyano için şarkı yaptı. Bu şarkılar dengeserlikdışı atonal yapılanmaya göre yazılmış şarkılar olarak etkileyici ilk örneği oluşturmuşlardır. Bu 15 şarkılık diziyi mezzosoprano Brigitte Fassbeander'e Aribert Reimann'ın piyanoda eşliğiyle dinleyeceğiz.

MÜZİK: Özel arşiv - Schoenberg - Das Buch der Hangenden Garten (27'01")