Arnold Schoenberg, piyano için ikinci yapıtı olan Op.19 Piyano için Altı Küçük Parça'yı 1911 yılında yazmıştır. Dengeserlikdışı/atonal bir yapısallık gösteren bu yapıtı, Claude Helffer'in piyanosundan sunuyoruz.
KÜĞ (MÜZİK) : A .Schoenberg - Op.19, Piyano için 6 küçük parça (5'5")
Schoenberg'in 1911 yılında yazdığı ikinci yapıt; Op.20 Herzgewachse yine küçük boyutludur. Maurice Maeterlinck'in "Feuillage Du Coenr/Yürek Yaprakları" başlıklı şiirinin Almancaya çevirisi üzerine yüksek/koloratur soprano için yazılmıştır. Sopranoya eşlik eden çalgılar özellikle seçilmiş; ancak el dokundurmasıyla ses çıkaran çelesta, arp ve armonyum'dan oluşmakla dikkat çekici olduğu gibi, sopranonun partisinde çok tizlere sıçramalarla kendini gösteren ezgisel dokudaki hünerli içlilik yapıta sıradışı bir etkinlik kazandırmaktadır. Okunacak şiirin Türkçeye çevirisini yapan sayın Tansu Açık'a burada teşekkür etmek isterim. Şiir şöyle: Schoenberg'in Op.20 Yürek Yaprakları şarkısını soprano Rita Tritter'den, arpta Laura Newell (Nevil), orgda Paul Jacobs, çelestada George Silfies'in eşliğinde dinleyeceğiz.Yürek Yaprakları
Kıpır kıpır karaduyuluğumun
Billurdan mavi çıngırağı altında
Silinir belirsiz acılarım
Durakalır ağır ağır
Bitelgesi simgelerin
Hazzın içe basan nilüferleri
Arzularımın usul palmiyeleri
Soğuk yosunlar, bükülgen asma
Dikilen bir tek zambak aralarında
Solgun katılığı içinde argın
Kıpırtısızca yükselişi
Kederli yapracıkların üzerinde
Ay gibi döktüğü
Sönük parıltısı, ağır ağır
Ağar billur maviye
Ak yakarışı gizemli.
KÜĞ (MÜZİK) : A.Schoenberg, Op.20 Herzgewachse (4'00")
Schoenberg 1910 yılında Viyana Akadesi'nce bağdama öğretmeni atanmıştı. 1911 yılında bir yıl önce yazmaya başlamış olduğu; "Uyumbilgisi/Armoni" kitabını bitirerek kendisini hep korumuş, desteklemiş olan ve bir yıl önce yaşamı sona ermiş bulunan Gustav Mahler'in anısına sunu koyarak yayınladı. Yine 1911 yılı içinde Berlin'e Stern konservatuvarına giderek öğretmenlik yaptı. 1903'ten bu yana en yakınında bulunan ve özel dersler verdiği öğrencileri başta Alban Berg, Anton Webern olmak üzere Viyanalı öğrenci topluluğu da onunla birlikte Berlin'e gelmişti. 1912 yılında en önemli, en şaşırtıcı/etkileyici yapıtlarından Op.21 Pierrot Lunaire'i yazdı. Her yönüyle yepyeni, örneği bulunmayan, denenmemiş bir yapı yapıtdı. Belçika'lı ozan Albert Giraud'nun 21 şiiriinin Almancaya çevirisinin Schoenberg'in tanımlamasına göre "konuşma ezgisi"ne uygun yönde, piyano, flüt, klarinet, keman, çello eşliğinde okunmasından oluşmaktaydı yapıt. Şiirlerin okunuşunda Schoenberg, tartım ve tınıya kesin bir bağlılık gözetiyor, buna karşılık, ırın/insan sesinin şarkı ezgiselliğine hiç dönüştürülmeden konuşma yükseklik, tını ve renginin sürdürülmesini koşulluyordu. Yapıt her yönüyle, ırlağan ve çalgıcılar için öylesine yenilik taşıyordu ki ilk dinleti seslendirmesinin yapılabilmesi ancak Schoenberg'in kendisinin yönettiği kırk prova sonucu olabildi. Provalar herkese açık yapılıyordu. Amaç, her yönüyle yeni olan bu küğe izleyicinin alışmasını sağlayabilmekti. O sıralarda Berlin'de bulunan Igor Stravinski provaları izleyebilmiş ve çok etkilenmişti. Buna büyülenmişti de diyebiliriz. Ertesi yıl, yani 1913'te tamamlayarak ilk seslendirilişi yapılacak olan "Bahar Ayini"nin cesur/atak tınaşsal kuruluşunda "Pierrot Lunaire"i izlemiş/tanımış olmasının büyük etkisi olacaktır.
1912 yılı Ekim ayında Berlin'de seslendirilen Pierrot Lunaire, izleyicileri, eleştirmenleri ikiye ikiye böldü. Küğün geleceğini görenlerce alkış, tutucularca yergi topladı. En çok tartışılan da; yırın ezgiye bağlı bir okuyuş yerine, konuşmaya yönelik okunmaya dayanmasından doğuyordu.
Stravinski Paris'e dönünce, Schoenberg'in Pierrot Launaire'le küğe ne ölçüde açılımlı, geniş bir yön çizmiş olduğundan arkadaşı Maurice Ravel'e bollukla söz etti. Bunun sonucu; çalgısal topluluk yönünden de Pierrot Lunaire'le benzerlik gösteren birer yapıt ortaya koydular. Stravinski 1912-1913 yılları arasında "Üç Japon Şarkısı"nı, Maurice Ravel 1913 yılında Mallarme'nin Şiirleri üzerine "Üç Mallerme Şarkısı"nı yazdı. Sözünü ettiğimiz bu yapıtları karşılıklı etkileşimlerin söz konusu edileceği ileriki izlencelerimizde sunmayı düşünüyoruz.
Schoenberg 1908'den bu yana adım adım "dizisel küğ" anlayışına yaklaşıyordu. Ancak dizisel küğün 1923'te ortaya koyacağı kuralları henüz tam bir açıklık/kesinlik kazanmamıştı. Gerek dengeserliğin ve buna bağlı olarak majör-minör anlayışının yüzyılların getirdiği bir alışkanlık sonucu oldUğu düşüncesindeydi. Bunun yerine 12 seslik eşit değerdeki seslerden oluşan bir dizinin küğün söylemine yerleştirilmesinin daha geniş olanaklar getireceği görüşündeydi. Böylece sesler arasında eşitliği amaçlayan ama bunu tam olarak yerine getirememiş olan üçyüz yıl önce yaşamış Gesualdo'nun amacını gerçekleştirme yolundaydı. Alban Berg; öğretmeninin küğe getirdiği yeniliği, Bach polifonisinin/çoksesliliğinin gelişmesi olarak değerlendirilmektedir. Sayın Leyla Pamir "Müzikte Geniş Soluklar" adlı kitabında konuya şu sözlerle yer vermektedir: "Alban Berg'in tanımlamasına göre Schoenberg'in müziği, Bach polifonisinden başlayan eski bir geleneğin, doğru bir anlayış içindeki gelişimidir. Eski kilise modlarına karşı yeni bir mod dizgesi, majör ve minöre karşı 12 ses getirilmiştir. Gelişimli tema tekniğindeki gibi, polifonik müziğin taklitli kontrpuan üslubu bu müzikte de vardır. Eski ve yeni müziğin özellikleri bu çağdaş müzikte birleşmiştir." Sayın Leyla Pamir Berg'in sözlerini aktardıktan sonra şunu eklemektedir: Berg'in bu görüşlerine ekleyeceğimiz nokta, Schoenberg'in 12 ses müziğinin dizilerinde "atonal disonaslar"la, yüksek gerilimli aralıklar kullanmış olmasıdır.
Pierrot Lunaire'i oluşturan 21 şiirin birbiriyle bağlılığı olmamasına her birinin ayrık konuyu veya durumu yansıtmasına karşın, biçemindeki gülünçleştirmeye yönelik çarpıcılıkla, bulunduğu çağa uyum sağlayamamış, geçmişe dönüşü olanaksızlığıyla ikilem içinde, düşüncelerini sivri dilli bir palyaçonun dışgörünüşü arkasına saklayan bir sanatçı portresinin ortaya çıkması bakımından birlik, bütünlük vardır. Gece, gölgeler, ayın çeşitli görünüşleriyle sürekli eğlenme, kuşkular, acılar, yanılmalar, çaresizlikler dile getirilir. Şiirlerin/konuşma şarkılarının kimilerinin başlıkları: Esrik Ay/Züppe-Çıtkırıldım/Solgun çamaşırcı/Chopin Valsi/Madonna/Ölümcül Ay/Gece/Pierrot'ya Dua/Yağma/Kızıl Mes/Cellat Şarkısı/Çarmıhlar/Ay Lekesi/Gülünçleme-Tehzil/ Serenad/Ah o eski kokular...
Şimdi Schoenberg'in Op.21 Pierrot Lunaire'ini Jane Manning'le (Ceyn Menning) ona eşlik eden Nash Topluluğundan, Simon Rattle'ın yönetiminde dinleyeceğiz.
MÜZİK: Schoenberg - Pierrot Lunaire
Schoenberg 1913 yılında hem Op.22 Orkestra Eşlikli Dört Şarkı'ya, hem Yakup'un Merdiveni adlı oratoryoya başladı. Dört şarkıdan ilki Stephen George'nin, öteki üçü Rainer Maria Rilke'nin şiirleri üzerinedir. Rainer Maria Rilke'nin şiiri üzerine yazılmış olan son şarkı; Vorgefühle/Önduyu başlığını taşımakta olup, sayın Turan Oflazoğlu'nun çevirisiyle Türkçeye kazandırılmıştır. Şöyle: Schoenberg'in Op.22 Orkestra eşlikli Dört Şarkısını mezzosoprano Yvonne Minton'dan Pierre Boulez yönetimindeki BBC Senfoni Orkestrası eşliğinde dinleyecegiz.Önduyu
Ben uzaklarla çevrili bir bayrak gibiyim
Sezerim gelen yelleri, yaşamam gerekli onları beni
Daha nesneler kımıldamazken aşağılarda
Kapılar usul kapanır daha, bacalarda sessizlik
Titremez daha pencereler, toz ağır daha.
Derken tanırım fırtınaları, deniz gibi çalkanırım
Ve yayarım kendimi ve düşerim içime ta
Ve fırlatırım kendimi yapayalnız kalırım
Büyük fırtınada.
MÜZİK: Schoenberg - Op.22 (14'00")
Not: Tekrar yayında kısaltılmış olan programın ses kaydında Op.19, Piyano için 6 küçük parça yayınlanmamıştır.