26 Şubat 2012 Pazar

Çağlar ve Müzik - 07

Bölüm 7 / Orijinal Yayın Tarihi: 1 Mart 1999



Bugünkü izlencemizi Franz Liszt'in dengeserlik anlayışından uzaklaşmaya yönelik arayışlarından yararlanarak kendisine yeni bir yol bulmuş olan yüzyılımızın ilk çeyreği başında en önemli yapıtlarını vermiş olan büyük Rus bağdarı Aleksandr Skryabin'in yapıtlarından örnekler vermeye ayırmış bulunuyoruz.
1872-1915 yılları arasında yaşamış olan Skryabin, Moskova konservatuvarında bağdama/kompozisyon ve piyano dalında öğenim gördü. Konservatuvarı piyano dalında birincilik ödülünü alarak bitirdi. Başlangıçtaki yapıtları Chopin'in etkisini yansıtan, duyarlığı öne çıkaran küçük yapıtlardı. Hepsi de piyano için yazılmıştır. Ne ki bu ilk yapıtların dengeserliğe/tonaliteye bağlı yapısallığından, dörtlü aralıkları üstüste bindirmekle oluşturulan, böylece dengeserlik dışına kayışı önceleyen, kakışmalı, daha karmaşık bir yapısallığa yöneldi. Chopin'in etkisinden sıyrılarak Liszt'in virtüözlüğü/hünerciliği ve kakışmaları/dissonent zorunlu kılan, yoğunluğu giderek artan bir piyano diline yaklaşım gösterdi. 1907'de yazdığı "Beşinci Piyano Sonatı"ndan sonra artık yapıtlarında dengeserliği belirleyen donanım belirtkelerini kullanmamaya, piyanoda o güne gelinceye değin görülmemiş ölçüde karmaşık bir yoğunluğu içeren yepyeni bir dilin yaratıcısı olmaya yöneldi. Doğu gizemciliğinin etkisi altında, renklerle sesler arasında ilişkiyi öngören, kendini aşma tutkusuyla, sonsuzluğu/sınırsızlığı sezme coşkusunu dile getirmeye çalışan bir küğün yaratıcısı olmak istedi. Ses olarak, teknik olarak bu sınırsızlığa ulaşma çabası / sonuçta altı sesten oluşan, içinde iki tane üç tam ses / tritonun, bir dörtlü aralığın bulunduğu "Prometeus" tınaşı diye adlandırılan tınaşı varlaştırmıştır. Prometeus tınaşı pesten tize şu seslerden oluşur: Do - Fa diyez / Si bemol - Mi / La-Re. Bu altı seslik tınaş hem kararsız, hem etkin bir doyuruculuk gösterir. Skriabin'in yapıtlarında bu tınaş pek çok değiştirilmiş biçimleriyle, ilginç dokunaklılık içinde kendini gösterir. Değişimleriyle canlılığını korur.
Yapısal özellikleri, aşırı yoğunluğu nedeniyle Skryabin'in özellikle son piyano yapıtlarının çalınmasının da, yorumunun da büyük zorluklar taşıdığını belirtelim.
Skryabin'in ilk dönem yapıtlarına örnek olmak üzere:
Etude Op.2 No.1 (1887) (2'31")
1894'te yazılmış Etüd Op.8 başlıklı 12 Etüd'den oluşan dizisinden,
No.1 (1'28")
No.10 (1'48")
No.12 (2'14")ü dinleteceğiz.
Dinlenecek bu dört Etüd'ü de piyanoçalar Piere Lane çalmaktadır.
< Müzik: Özel Arşiv (8'01") >
Dengeserlik anlayışında uzaklaşmaya başladığı "Orta dönem" yapıtlarına örnek olarak; 1997-1998 yılları içinde yazdığı, Liszt'in ve Franck'ın yapıtlarını usa getiren; Küçük Fa Diyez dengeserli Op.23, Üçüncü Piyano Sonatını ve dengeserlik dışına yönelmenin tam sınırında 1907 yılında yazılmış Op.53 "Beşinci Piyano Sonatı"nı dinleyeceğiz.
Her iki sonatı da John Ogdon çalıyor:
Op.23 3. piyano sonatı (18'41") (sıra:7)
Op.3 5. piyano sonatı (12'15") (sıra:17)
< MÜZİK: Özel Arşiv (30'56") >
Skrybin'in son dönem piyano sonatlarının hepsi de tek bölümlü olup, 6. ve 7. Sonatları 1911-1912 yılları içinde, 8,9, ve 10 sonatları 1912-1913 yıllarında yazmıştır.
Aslında Skryabin'in piyano için 12 tane sonatı vardır. Ancak bunlardan ilk ikisine opus sayısı vermemiş olduğu için on sonatının dışında kalırlar. Bu sayı dışı iki sonattan "Sonate-Fantasie" olarak tanımlanan 1886, daha sonra yazılıp sayı verilmemiş olanı (küçük mi bemol dengeserli) 1887-89 yılları arasında yazılmış olup, ilk yapıtlarındandır.
Bugünkü izlencemizde son dönem piyano yapıtlarına örnek olmak üzere Op.62,6 sayılı sonat ile, Op.66,8 sayılı sonatı dinleteceğiz. Bu sonatları Vladimir Aşkenazi'nin yorumuna göre dinleyeceğiz.
Op.62 6. Sonat (11'37")
Op.66 8. Sonat (13'29")
< MÜZİK: Özel Arşiv (25'06") >

15 Şubat 2012 Çarşamba

Çağlar ve Müzik - 06

Bölüm 6 / Orijinal Yayın Tarihi: 22 Şubat 1999



Cesar Franck'ın yapıtlarını tanıtmaya ayırdığımız bu ikinci izlencede onun yine iki yapıtına yer vereceğiz.
Önce 1886-87 yılları arasında yazmış olduğu piyano için; Prelüd, Arya ve Bitiriş /Finale adlı yapıtı. Piyanoyu Jorge Bolet çalıyor.
< MÜZİK: Özel Arşiv >
Cesar Franck'ın küğüne örnek olarak seçtiğimiz son yapıt, onun ölümünden bir yıl önce 1889'da yazmış olduğu büyük re / re majör dengeserli tek Dördül'üdür. Tıpkı tek senfonisi, tek keman-piyano sonatı gibi bu tek dördül'de içerdiği yoğun tinsel duyum ve anlatım bakımından Beethoven'in son dördülleri düzeyinde sonraki yapıtlara örnek olacak ölçüde mükemmeldir.
1. Bölüm - Poco Lanta
2. Bölüm - Scherzo
3. Bölüm - Larghetto
4. Bölüm - Finale-Allegro molto
buyurgulu Dördül'ü Gewandhaus Dörtlüsü seslendirmektedir.
< MÜZİK: Özel Arşiv >

5 Şubat 2012 Pazar

Çağlar ve Müzik - 05

Bölüm 5 / Orijinal Yayın Tarihi: 15 Şubat 1999



Bugünkü izlencemizi Belçika kökenli Fransız bağdar Cesar Franc'a ayırmış bulunuyoruz.
1822 yılında Belçika'nın Liege kentinde doğdu. 13 yaşında ailesiyle Paris'e geldi. 1837 yılında Paris konservatuvarına girdi. Çok başarılı bir öğrenci oldu. 1842'de konservatuvarı birincilikle bitirdi. Ailesi Liege dönmüş olduğu halde o dönmedi. Paris'te öğretmenlik, Notre Dame de Doretta ve Saint Jean-Saint François kiliselerinde orgculuk yaptı. 1872'de öğretmeni Benoit'nın yerine Paris Konservatuvarı'na Org öğretmeni atandı.
Cesar Franck en önemli yapıtlarını konservatuvar öğretmenliği sırasında 50 yaşından sonra ortaya koydu. Çok dingin bir yaşamı vardı. Çok iyi bir öğretmendi. Öğrencilerinin yetişmesinde, onların yetenekleri doğrultusunda kendilerini gösterebilmeleri için bilgisiyle onları donandırırdı, hep yanlarında oldu. Bu öğrencilerin çoğu sonraki kuşağın tanınmış bağdarları oldular. Birkaçını sayalım: Vincent d'Indy, Henri Duparo, Ernest Chausson, Guy Ropartz, Gabriel Pierne...
Franck, Liszt ve Wagner'den etkilenmiş, özgürce özgün bir küğün yaratıcısı olmuş, sonraki kuşağa yol göstermiştir. Ne ki yaşadığı dönemdeki Fransız küğü opera ve operet tutkunluğu ile sınırlı sayılabilirdi. Saltık küğ anlayışı önemsemiyordu. Franck ortaya koyduğu yapıtlarla Fransız küğüne; hafiflikten uzak yoğun ve derin bir söyleyiş, yapısı gevşekliğe kaçmayan sıkı, yapısalcı bir doku örneği getirerek, günün sosyetesinde geçerli olan yelincek ve yüzeysel küğ anlayışına tek başına karşı çıkmaya çalışmış, anlaşılmamasını hiç umursamadan verimini sürdürmüştür. Ancak çevresini sarmış öğrencileri onun ne yapmak istediğini anlayarak sağlığında yeterince tanınmamış/değerlendirilememiş öğretmenlerini tanıtmaya ve onun açtığı çığırda yürümüşlerdir.
Franck'la aynı dönemde yaşamış olup, operalarıyla ünlenmiş olan Charles Gounod, Franck'ın senfonisinin ilk seslendirilişinden sonra onun küğü için "değiştirilemez yeteneksizliğin anlatımı" demiştir. Buna karşılık yıllar sonra Maurice Ravel bir yazısında Cesar Franck'ı küğünü tanımlamak için "Dingin, yüce ıralı ezgilerle, eşsiz zenginlikte cesaretle yapılmış uyumlar..." demiştir.
Franck, Liszt'i en iyi anlayanlardan biriydi. Onun birçok yapıtında görülen "monomatik/tekezgizellik" anlayışını geliştirerek "Dönemsel biçim" anlayışını getirmiştir. Böylece kocaman bir yapıt tek bir düşünce çekirdeğinin geliştirilmesiyle ortaya koyulabilmektedir.
Cesar Franck da Liszt gibi orgu önemsemiş, org için değerli yapıtlar vermiştik. Yine Liszt gibi "senfonisel yır" türüne önem vererek beş tane yapıt ortaya koymuştur. Ne yazılı ki Cesar Franck denildiğinde bugün tek "senfonisi" ve tek "keman-piyano sonatı" dışında öteki yapıtlarını hemen usa gelmemekte, bunlar yeterince tanınmamaktadır.
Örneğin türleri içinde çok üst düzeyde yer almaları gerekirken tek Dördül'ünün bugüne değin ülkemizde hiç seslendirilmemiş olduğu gibi herhangi bir kaydının da radyolarımızda yayınlanmamış olduğunu, bunun gibi piyano yazını içinde önemli ve özel bir yeri bulunan "Prelude Choral ve Füg" ile "Prelüd arya ve bitiş/final" adlı yapıtlarının piyanoçalarlarımızın hiç birince bir dinleti izlencesine koyulmamış olduğunu söyleyebiliriz.
Cesar Franck'ın bizde pek tanınmayan yapıtlarını dinlemeye ayırdığımız iki izlencenin bu ilkinde, onun piyano için 1884 yılında yazmış olduğu "Prelüd, Koral ve Füg" başlıklı yapıtı ile kimi küğ yazarlarınca onun başyapıtı sayılan ve tümü bizde hiç seslendirilmemiş olan koro ve orkestra için 1886-1888 yılları içinde yazdığı senfonisel yır'ı, Psyche'yi dinleyeceğiz.
Prelüd, Koral ve Füg adlı yapıtı piyanoda Jorge Bolet seslendirmektedir.
< MÜZİK : Özel Arşiv >
Şimdi de sıra üç bölümlü Senfonisel yır, Psyche'de. BBC Welsh korosu ile BBC Wales Ulusal Orkestrasını Tadaaki Otaka yönetiyor.
< MÜZİK : Özel Arşiv >

Çağlar ve Müzik - 04

Bölüm 4 / Orijinal Yayın Tarihi: 8 Şubat 1999



Bugünkü izlencemizi çoklukla Franz Liszt'in son dönem yapıtlarına ayırmış bulunuyoruz. Liszt'in son dönemi 1870 yılından ölüm tarihi olan 1886 yılına uzayan bir süreci kapsamaktadır. Liszt, son döneminde çoğunlukla küçük piyano parçaları yazmıştır. Org için koro için dinsel nitelikli birkaç yapıt da ortaya koymuşsa da piyano parçaları küğ tarihi bakımından büyük önem taşımaktadır.
Piyano için yazılmış bu parçalar küçüktür ama, küğün geleceğini belirlemede önemleri büyüktür.
Liszt 1830 - 1848 yılları arasında, ilk döneminde, kimi yapıtlarında da yeni denemelere girişmiştir. Örneğin l830'da yarattığı; yaylı çalgılar ve piyano için "Malediction / Kargış - İlenme" adlı yapıtında dengeserlik (tonalite) bağının zayıflaması daha özgür bir biçim ve biçem anlayışına ulaşabilmek için dörtlü aralıkları ilk kez kullanmayı gözetmiş, böylece Skryabin'den çok önce tutanaksız - bağımsızlaşmış dengeserlik anlayışını gündeme getirmiştir.
Gerek bu ilk dönem yapıtlarında, gerekse 1848 - 1861 arası "Weimar Dönemi", ya da daha sonra 1861 - 1869 arasında "Roma Dönemi" yapıtlarında dengeserlik bağından sıyrılmak için yer yer değişik yöntemleri kullanmışsa da, dengeserlik anlayışını tümden geriye atan, alacalı/kromatik yapısıyla, ezgilemesinin bile alışılanın dışında özgürce kıvrımlaştığı bir biçemi son dönem yapıtlarında görmekteyiz.
Tanınmış İngiliz bağdar ve küğbilimci Humphrey Searl, Liszt'in son dönem yapıtlarını "Bach'la Schönberg'i birbirine ulaştıran köprü" olarak görür. Bugün dinleteceğimiz ilk üç yapıt, Liszt'in "Gezi Yılları" başlığı altında toplamış olduğu üç albümün her birinden bir alıntıdır.
İlk parça: 1. Geziyılı (İsviçre) albümünden; Wallenstadt Gölünde/Au Lac de Wallenstad (1836 yılında yazıldığı sanılmaktadır) (3'28")
İkinci parça: 2. Gezi yılı'ndan (İtalya) Il Pensoroso (1838 - 1839 yılları arasında yazılmış.) (4'39")
Üçüncü parça: 3. Gezi Yılı'ndan: Les Jeux a la Villa d'Este/Villa Este'de su oyunları - 1877'de yazılmış. Liszt'in bu parçasının izlenimciliği çağrıştırdığı düşünülebilir. Maurice Ravel'in 1901'de yazacağı ünlü "Jeux d'eaux / Su oyunları" parçasına esin kaynağı olduğunu bilmekteyiz. (7'48")
Üç parçayı da Andre Watts seslendirecek.
< MÜZİK : Özel Arşiv >
Bundan sonra sunacağımız yapıtların hepsi Liszt'in son döneminde; (1881-1885) yılları arasında yazılmıştır.
Bu yapıtların tümüne egemen olan havanın "ölüm önsezi" olduğu söylenebilir. Yine bu parçaların hepsinde dengeserlik anlayışını geriye atan - dengeserlik dışına yönelen ileri adımların atıldığı gözlenebilir.
Önce Mikhail Rudytden üç parça dinleyeceğiz:
3) Külrengi Bulutlar/Nuages Gris (4) (3'02")
4) R.Wagnertin mezarında (2'06")
5) Czardas Obstine (3'03")
< MÜZİK : Özel Arşiv >
Son olarak Andrea Bonatta'nın Liszt'in piyanosunda çaldığı 8 parça dinleyeceğiz. Sırasıyla şu parçalar:
1- (6) La Lugubre gondola I (Yas Gondolu) (4'10")
2- (7) Lugubre Gondola II (Yas Gondolu) (7'27")
3- (8) R. Wagner Venedik'te (3'58")
4- (9) Uykusuz, Soru ve Yanıt (2'08")
5- (11) Karanlık/unstern (6'17")
6- (12) Trauvervorspiel und Trauermarsch (6'15")
7- (13) En Reve-Nocturn (2'25")
8- (14) Bagatelle sans tonalite (3'03")
< MÜZİK : Özel Arşiv >